Kitap Yorumu | Cerrah
- Doğa
- 7 May 2018
- 4 dakikada okunur

ARKA KAPAK :
Tess Gerritsen tıpkı kahramanının neşterini kullandığı gibi kalemini ustaca oynatıyor.
Bu romanın her satırından kan sızıyor... Kitaba adını veren, planlı ve kanlı katil Cerrah gerilimi her an ayakta tutuyor.
Dr. Catherine Cordell Savannah'da seri cinayetler işleyen bir katilin vahşi saldırısına uğramıştır. Saldırgandan onu silahla vurarak kurtulmayı başarmıştır. Şimdi Boston'dadır. Ancak başka bir katil bu kentte de gerilim yaratmaktadır. Kadınların rahimlerini kesip alan ve korkunç işkencelere tabi tutan adama Cerrah adı verilmektedir. Catherine Cordell birdenbire bu katilin de hedefi haline gelecektir.
Çok satanlar listesinin müdavimlerinden Tess Gerritsen'in insan bedenini ve ruhunu en ince ayrıntısına kadar tarif ettiği tıbbî gerilim romanlarından beşincisi olan "Cerrah", inandırıcı kahramanları, sürükleyici diyalogları ve sürekli tırmanan gerilim duygusuyla bu türü sevenlerin hayran olacağı tarzda bir roman.
KİTAP KÜNYESİ :
Kitap Adı: Cerrah
Özgün Adı: The Surgeon
Seri: Rizzoli & Isles #1
Yazarı: Tess Gerritsen
Çevirmeni: Ali Cevat Akkoyunlu
Yayınevi: Doğan Kitap Yayınları
Sayfa Sayısı: 376
Goodreads: 4,1
KİTAP YORUMUM :
Tess Gerritsen tarafından kaleme alınan Cerrah, bir gerilim ve polisiye romanı. Diziye bile uyarlanan bu serisi, polisiye ve gerilim sevenlerin gözdesi olabilir. Teması, çoğu polisiye/gerilim romanı ile aynı. Cinayet. Fakat bu cinayet diğerlerinden birazcık farklı ve yoğun. Haydi başlayalım!

Jane Rizzoli, Boston Polis Departmanı dedektifi
Kitap, tecavüze uğrayan bir kadının ölü bulunması ile başlar. Kadın bağlanmış, tecavüze uğramış, işkence edilmiş ve sonrasında kadının rahmi çıkartılmıştır. Bu cinayet, eski bir seri katil olan Andrew Capra'nın taktiğine çok benzer fakat onun yapması mümkün değildir. Böylece maceramız başlamış olur.
Baş kahramanımız olan Jane Riizoli, Boston Polis Departmanı'nın Cinayet Masası'nda çalışan tek kadın dedektiftir. İşini çok iyi yapmasına rağmen sırf kadın olduğu için çoğu şeyden mahrum bırakılır, aşağılanır ve küçümsenir. Buna karşı artık savaşamaz hale gelmiştir çünkü her darbesi kendine geri dönmüştür. Hem evde hem de işte erkekler arasında hayatta kalma savaşı veren Jane, bu cinayeti yürüten dedektiflerden birisidir.

Maalesef cinayetlerin sayısı bir ile sınırlı kalmaz. Ayrıca katilimiz yani Cerrah'ımız, artık kadınları katletmekle yetinmez. Polislerimizle ve Andrew Capra'nın hayatta kalan tek kurbanı ile oynamaya başlar, mesajlar gönderir.
Hayatta kalan tek kurban, bir travma cerrahı olan Catherine Cordell'dir. Bu cinayetleri çözmek için gerekli anahtar ondadır fakat o anahtara ulaşamaz. Hatırlamamaktadır. Macerada, bu anahtara ulaşmayı ve işlemeyi tecrübe edineceğiz.
Kitap kesinlikle çok sürükleyici. Her bir kelime, gerilimi daha çok artıracak şekilde dikkatle seçilmiş ve konusu oldukça güzel. Yazar Tess Gerritsen da bir doktor olduğundan, kitap doğru bilimsel ve teknik bilgiler de içermekte (özellikle travma odası bölümlerinde). Kitaba ayrı bir hava katıyor. Yalnız kitabı okumak istiyorsanız, aşırı bir duyarlılığın olmaması gerek diye düşünüyorum. Malum her yeri kan götürüyor.
Şu ana kadar ikna olmamış ve kararsız okuyucularımız için, ilk önce dizisini izlemeyi tavsiye ediyoruz. Oldukça güzel ama birazcık farklı. Bildirmiş olalım.
Tekrar ediyorum, Cerrah, gerilim arayan ve suçlarla uğraşmayı seven insanlar için mükemmel. Tavsiye ediyorum.

Jane Rizzoli, Hoyt'tan intikam alırken
❤ CERRAH'TAN ALINTILAR ❤
Korkunç ameliyatını bitirdiğinde, kadın hâlâ yaşıyor olmalıydı. Karnındaki kesik kanamaya, yüreği kan pompalamaya devam etmişti. Ne kadar süre? Dr. Tiemey en az yarım saat, diyordu. Elena Ortiz’e sonsuzluk gibi gelen otuz dakika. O süre boyunca sen ne yapıyordun? Aletlerini mi yerleştiriyordun? Ganimetini kavanoza mı koyuyordun? Yoksa orada durup manzaranın keyfini mi çıkarıyordun? (sayfa 24)
Kalp monitörünün ekranında hızlı bir sinüs ritmi dalgalanıyordu; ölümün önünden kaçmaya çalışan bir yüreğin izi. (sayfa 28)
Hayatında belirli bir düzeni ne kadar korumaya çalışırsan çalış, kendini yanlışlara, kusurlara karşı ne kadar korumak istersen iste, her zaman gözden kaçıracağın bir leke, bir hata olacaktır. Seni hep bir sürpriz bekleyecektir. (sayfa 40)
O, böyle biriydi işte.Ya onu olduğu gibi kabul edeceksiniz ya da cehenneme kadar yolunuz var. (sayfa 45)
Kötülük ölmüyor. Asla ölmüyor. Sadece yeni bir yüze, yeni bir isme bürünüyor. Bize sadece bir kez dokunması, bir daha çarpılmaya karşı bağışıklığımız olduğu anlamına gelmiyor. Yıldırım da aynı yere iki kere düşebilir. (sayfa 63)
"Her katil rahat ettiği belirli bir bölgede faaliyet gösterir. Avlanan yırtıcılar gibidirler. Kendilerine ait alanları, kurbanlarını buldukları bir bölge vardır." Zucker masanın etrafındakilere, dedektiflerin pek etkilenmemiş yüzlerine baktı. "Bu adam hakkındaysa, herhangi bir tahmin yapmamıza yetecek kadar bilgi yok. Onun için kurbanlarına odaklanmamız gerekecek ,Kim oldukları, onları neden seçtiğine." (sayfa 72)
Nereye gittiğimiz, neler bildiğimize bağlıdır; neler bildiğimiz de nereye gittiğimize. (sayfa 74)
Bir vücudun parçalarını dikip bir araya getirebiliyorum, diye düşündü Catherine. Ama parçalanmış bu aileyi birleştiremeyeceğim. (sayfa 81)
"Bazen" dedi Catherine usulca, "konuşabileceğiniz tek kişi, o yüzünü görmediğiniz yabancı oluyor." (sayfa 86)
"Hiçbir şey inanılmaz değildir." diye sözünü kesti Sarah. "Hele erkeklerin kadınlara yaptıklarından bahsederken, asla." (sayfa 134)
Hayatımızın en önemli haberleri, böylesine ince kağıtlarla gelir. Telgraf. Sınav sonuçları. Kan tahlilleri... (sayfa 137)
"Misilleme hedefi kuramı" dedi Zucker. "Gerçekten nefret ettiğiniz kadını, çok güçlü olduğu için öldüremiyorsunuz. Çok ürkütücü olduğu için. Onun yerine, hedefle özdeşleştirdiğiniz başka bir kadını öldürüyorsunuz." (sayfa 166)
"Bir tıp laboratuvarının senin hakkında ne kadar çok bilgiye sahip olduğunu hiç düşündün mü?" dedi. "Kolunu açıp da, iğneyi damarına sokmalarına izin verdiğinde, kendinle ilgili ne kadar çok kişisel ayrıntı verdiğini hiç hesaplandın mı? Kanın senin en mahrem sırlarını içerir. Lösemiden mi, yoksa AIDS''den mi ölüyorsun? Son birkaç saat içinde bir sigara mı içtin, yoksa bir kadeh şarap mı? Kendini depresyonda hissettiğin için Prozac mı alıyorsun, yoksa aleti kaldıramadığın için Viagra mı? Bütün bu kadınların özünü elinde tutmuş. Kanlarını inceleyebiliyor, kokluyor, dokunuyordu. Üstelik, kadınların haberi bile olmadan. Vücutlarının bir bölümünün elinde mıncıklandığını ruhları bile duymadı." (sayfa 324-325)
Nasıl bir oyun oynanması gerektiğini anlayınca, derin bir soluk aldı. Korkuyla savaş. Öfkeyi hoş karşıla. Sana ne yaparsa yapsın, seni yenemeyeceğini göster ona. Ölümde de yenilmeyeceğini kanıtla. (sayfa 335)
KİTAP DEĞERLENDİRMEM :
Cerrah eseri, oldukça sürükleyici ve etkileyici. Gerilimi iliklerinize kadar hissediyorsunuz, okurken nefesinizi tutuyorsunuz. Oldukça tatmin edici olduğunu düşünüyorum. Bir serisinin olması da bir bonus. Bu yüzden değerlendirmem şu şekilde olacaktır :

Comments