top of page

Kitap Yorumu | Yeniay

  • Yazarın fotoğrafı: Doğa
    Doğa
  • 14 Şub 2018
  • 4 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 10 Mar 2018


ARKA KAPAK :


Edward ve Cullen Ailesi’nin diğer üyeleri Bella’nın doğum günü için bir parti verirler, fakat Bella ısrarla karşı çıkar. Çünkü ortada büyük bir sorun vardır; Edward sonsuza dek genç kalacaktır, peki ya Bella? Kâbuslar, sırlar, imkânsızlıklar, seçimler ve kararlar... Bella ve Edward’ı yine zorlu bir mücadele bekliyor.


Alacakaranlık’ın kahramanlarının aşk ve heyecan dolu macerası Yeniay’da hız kesmeden devam ediyor.


KİTAP KÜNYESİ :


Kitap Adı: Yeniay

Özgün Adı: Newmoon

Seri: Alacakaranlık #2

Yazarı: Stephenie Meyer

Çevirmeni: Öncü Saraç Tüzüner

Yayınevi: Epsilon Yayınları

Sayfa Sayısı: 440

Goodreads: 3,52


KİTAP YORUMUM :


Not : Bu yorum fazlasıyla spoiler içerir! Eğer spoilersız, sade ve kısa bir yorum isterseniz aşağıdaki "Kitap Değerlendirmesi" kısmına bakabilirsiniz. :)


Alacakaranlık kitabının devamı niteliğinde olan Yeniay, aksiyondan taviz vermeden devam ediyor. Kitap Bella'nın doğum günü ile başlıyor. Birbiri ardına gelen talihsiz olaylar sonrası Edward, Bella'dan ayrılır. Yeniay, genç bir kızın ayrılık acısını uzun bir şekilde anlattığı için psikolojik bir roman olarak kabul edilebilir. Haydi romanı birlikte keşfedelim.


Bella ve Edward, Alice'in görüşünde


Ayrılıktan sonra, Bella depresyona girer ve kendini herkesten soyutlar. Tek kişi hariç. O da çocukluk arkadaşı Jacob Black'tir. Bella için tüm dünya Edward'dır, her ne kadar ayrılmış olsalar da Bella bunu engelleyememiştir. Jacob ile yaptıkları bazı etkinlikler, ona Edward'ı hatırlatır. Dolayısı ile Bella buna tutunur. Yalnızca bir sorun vardır. Jacob, Bella'dan hoşlanmaktadır. Böyle işler karışır. Yeniay, arkaplanda kalan Jacob'ın oldukça öne çıktığı bir kitap. Onu tahmin ettiğinizden çok daha fazla görüyorsunuz, göreceksiniz.


Bella'nın bazı davranışları beni sinirlendirdi. Bella bu konularda ya gerçekten saf ya da salak. Hangisi olduğunu yıllardır çözemedim. Bu konuda bir görüşünüz varsa bilmek isterim.


Bella ve Jacob, Bella'nın odasında konuşurken


Yeniay gerçekten olayların kızıştığı kitap. Bir düğüm görevi görmekte. Yeni yaratıklar keşfediyoruz, Bella ister istemez onları çekiyor gibi duruyor. Bizim kurtadam sürümüz, Bella'yı koruyor. Çünkü Victoria hala intikam peşinde. Kurtadamların görevi insanları korumaktır fakat Jacob'ın bunu bir üst seviyeye taşıması sinirlerimiz bozdu. Bir an önce Edward geri dönsün istedim. Daha rahatsız edici olan bir şey varsa o da Bella'nın tam olarak karşı çıkamamasıydı.


Kitap, serinin diğer eserlerine kıyasla o kadar da akıcı değil. Yine de sizi sürüklüyor. Bu kitapta ayrılık gerçekten çok ön planda. Kendinizi bu sefer gerçekten hazırlamanızı öneririm. Her ne kadar Bella ve Jacob sinir etse de onların da birer lise öğrencisi olduklarını unutmamak gerek. O yüzden Bella'nın "güçsüzlüğüne" ve Jacob'ın "hoşlantısının" üstüne fazla gidilmemeli.


Bella ve Edward, ormandayken


Kitap depresif derken şaka yapmıyordum. Hem Edward hem de Bella'nın intihara kalkışması sonucu olaylar iyice çorba oluyor. Bu sayede gerçek düşmanlar ediniyorlar. Bu düşmanlar, Cullen ailesinin ve Bella'nın görebileceği ve maalesef sıkça gördüğü en tehlikeli düşmanlar. Bu düşmanlar, vampir dünyasını yöneten Volturilerden başkası değil! Şahsen oldukça havalı olduklarını düşünüyorum. Birbirinden güçlü yeteneklere sahip bu vampirler, Bella'yı çok ilginç bulmakta ve bir tehdit olarak görmektedirler. Yine de bir şekilde İtalya, Volterra'yı sağ salim terk edebildiler. Asıl aksiyon bu bölümlerde millet!


Volturi


İtalya gerçekten güzel tasvir edilmişti. Filminde de muhteşem bir meydanda gelişmişti olaylar. 6. Sınıfta bir İtalya gezisi vardı, babama gidebilmek için yalvarmıştım sırf o meydanı görebilmek için (tabii ki de gidemedim, ama bir gün orayı görmek isterim). Oradaki su çeşmesi (?) bile çok anlam ifade ederdi benim için.


Bella, İtalya'da Edward'ı kurtarmak için koşarken


Kitabın sonu güzel bağlanmıştı. Ne kadar mutlu olabilirlerse o kadar mutlu oldular. Bella'nın Cullen ailesine bağlılığı ve onlardan biri olarak kabul edilmesi gerçekten hoştu.


Eğer ilk kitaptan hoşlandıysanız okumanızı tavsiye ederim. Şahsen kitapların da filmlerin de sürükleyici ve merak uyandırıcı olduğunu düşünüyorum. Bir şans verilmeli.


Bella ve Edward, ormandayken



❤ YENİAY'DAN ALINTILAR ❤


  • Kendimi, o korkunç kabuslardan birinin içinde, kapana kısılmış gibi hissediyordum. Hani koşarsınız, ciğerleriniz yanana kadar koşarsınız, ama yine de vücudunuzun yeteri kadar hızlı gitmesini sağlayamazsınız. Vurdumduymaz kalabalığa yaklaştıkça ayaklarım sanki gittikçe yavaşlıyordu ama büyük saat kulesinin üzerindeki ellerim yavaşlamıyordu. Acımasızca, umursamaz bir güçle ilerliyorlardı, her şeyin sonuna doğru. (sayfa 7)


  • "Umurumda değil! Ruhumu alabilirsin. Sen olmadığın sürece zaten ihtiyacım yok. Ruhum zaten senin." (sayfa 64)


  • Korku için bir sebep görmüyordum. Yeryüzünde daha fazla korkmama sebep olacak bir şeyin kaldığını düşünmüyordum. Her şeyi kaybediyor olmanın az sayıda avantajlarından biri de buydu. (sayfa 94)


  • Yaşayabilmek için tek bir şeye ihtiyacım vardı; onun var olduğunu bilmek. Hepsi bu kadar. O var olduğu sürece diğer her şeye katlanabilirdim. (sayfa 99)


  • Tek bildiğim, sevginin bazı insanların gücünü bitirebildiğiydi. Tamir edilemeyecek kadar çok kırılmıştım. (sayfa 178)


  • Hayat çok acımasız geliyordu. Delikler, artık delikler diyebilirdim çünkü iki taneydi, ağrıyorlardı. Edward'ın bugünkü sesini düşündüm, gerçek bir anı bile bu kadar can acıtmazdı. (sayfa 223)


  • Göz göze geldik. Yüzü hâlâ güzeldi ama öfke doluydu. Uzaklara bakmam gerekti, o öfkedeki aşkı görünce ağrılarımın tekrar başlamasından korkuyordum. (sayfa 268)


  • Gerçek aşk artık kaybolmuştu. Prens, tılsımlı uykumdan uyandırmak için beni öpmeye gelmeyecekti. Ben de bir prenses değildim zaten. (sayfa 325)


  • "Seni istemediğimi söylemek hayatımda işlediğim en büyük günahtı." (sayfa 400)


  • "Senden önce hayatım tıpkı aysız bir gece gibiydi. Çok karanlık; ama yıldızlar vardı, sebepler.. Ve sen, gök yüzüme bir meteor gibi girdin. Parlaklık vardı, güzellik. Sen gittiğinde ve meteor ufka düştüğünde, her şey simsiyah oldu. Hiçbir şey değişmedi ama gözlerim ışık yüzünden kör olmuştu. Yıldızları da göremiyordum. Ve artık hiçbir şeyin anlamı yoktu." (sayfa 403)


KİTAP DEĞERLENDİRMEM :


Yeniay kitabı oldukça heyecan verici. Yeni arkadaşlıklar, yeni aşklar (?), yeni düşmanlar ve yeni bir hayat başlıyor. Bunları aktarımının gayet iyi olduğunu düşünüyorum. Karakterlerin bazı davranışları kanser etti. Onun dışında kötü bir yönü olduğunu düşünmüyorum. Kitap serinin en depresif kitabı ve ilk okuduğumda okumamı gerçekten zorlamıştı. Yine de mutlu sona bağlanıyor. Bu yüzden değerlendirmem şu şekilde olacaktır:







Comentarios


Teşekkürler! Mesajınız iletilmiştir.

Yazılarımdan haberdar olun!

© 2023 by The Book Lover. Proudly created with Wix.com

bottom of page